21 September 2010

Varsayımlara yer açalım...

Farkettim ki sabit fikirli olduğum için bazı saçma ön yargılarım var. Ama bu her zaman böyle değil. Aslında pamuk gibi olduğumu düşünüyorum ama sanırım doğadaki pamuğun içindeki çer çöp gibi bir sürü siyah benekcik de barındırıyorum bünyemde. Durum böyle ise derdini bilen dermanı da aramasını bilmeli. Herşey ihtiyaçlardan doğduğuna göre içsel arınma programı kapsamında bir dizi değişiklikler yapmaya karar verdim. "Beni sinirlendiren olayların hepsini sevdiğimi" varsayarak adım atmaya karar verdim. Varsayımları seviyorum ve aklıma hep şu örnek geliyor... Lise ve ortaokul yıllarındaki fizik derslerinde gündeme damgasını vuran sürtünmesiz ortam varsayımların en yalancısıydı belki. Gerçek hayatta böyle birşey mümkün olmayacağı için fizik problemlerinin çözülmesine olanak sağlamak adına sürtünmesiz ortam varsayımı hayatımızı kolaylaştırıyordu. İşte bu sebeple bundan sonra ben de hayatıma problemleri çözebilmek adına bir sürü varsayım almaya karar verdim... Adı üzerinde varsayım işte, gerçeklikten uzak problemsiz hayat...

No comments: