27 November 2010

geçip giden zamanlar...

yazı ile müzik kahve ve su gibidir... olmazsa olmaz, yani en azından benim için. başlık seçimlerini müzik etkileyebilir... tıpkı bu yazıya başlamamı sağlayan Mirkelam'ın Hatıralar şarkısı gibi...
küçükken yazlık akşamlarında bağıra bağıra söylerdik bu şarkıyı, epey de dalga geçerdik... çocukluk işte... hatta şöyle bir huyumuz da vardı... şarkı sözü ne diyorsa onun tam tersini söyleyerekten şarkı sözlerini kendi kafamıza göre modifiye ederdik.
tez bitti nihayet, ileride geçip giden zamanlarınımın bir kısmında bahasedeceğim bir anı olacak nihayet. sıradaki gelsin bakalım diyorum. büyük konuşmaktan korkarım ama akademik açıdan bu kadar yeter diye düşünüyorum. ileride işleri yoluna koyup ancak felsefe masterı yaparım diyorum ama bu çoooook çook sonra olursa olur... öncelik iş kurmak ve hayatımızı bir tekere oturtmak... ahah hayat bir tekere nasıl oturur? işte tüm mesele ve iç sıkıntılarına sebebiyet veren ana sorun bu...