02 July 2010

Nedir bu?



Öncelikle ricamı kırmayıp babaannemi ve dedemi, mutlu bir şekilde hatırlamama yardımcı olacak bu çizimi ile yazımı renklendiren Ahmet Coka'ya teşekkürlerimi iletmek istiyorum.

Ölüm insana gerçek gelemiyor işte... Gidenin uzaklara gitmesi ve sanki bir gün geri gelecekmiş hissini konduruyor kalplere. En son 2009'u uğurlayıp 2010'a girerken görmüştüm onu. sonra hasret kuşu serimize Londra'dan devam ederken nisan ayının başında rüyamda babaannemin bana BEN GİDİYORUM demesi ile irkilmiştim. işte meğerse o zaman vedalaşabilmiş meğerse benimle. 14 haziran'da verilen son nefesi 3 gün daha ileriye alabilseydim belki bir kez daha elinden tutup öpebilecektim ama işte hepsi boş, hepsi laf...

Acınızın başkaları üzerinden size etkilerini çok net görebiliyorsunuz. Dedemin üzüntüsüne, babamın üzüntüsüne de üzüldüğümü farkediyorum. Dedeciğim 68 yıllık hayat arkadaşını yitirmenin hüznünü yaşarken, babam da annesinin gidişine BURNUM SIZLIYOR ACIDAN diyerek veryansın ediyor.

Ben ise sadece rahmetli babaannem gibi NEDİR BU diyorum...

7 comments:

absalom said...

ne denir bilemedim.
zordur ölüm üzerine bişiler söyleyebilmek.

rahat uyusun babanne...

Aslısın said...

Sabır diliyorum, diyecek başka ne var ki?
Coka yine harika bir iş yapmış.

lifetrainee said...

absalom ve aslı, iyi dilekleriniz için teşekkürler, işte insan böyle zamanlarda konuşabildiği kadar konuşup sanki bonus kazanıyormuş gibi, iç sesini bastırmaya çalışıyor ve denildiği gibi acılar da paylaşıldıkça azalıyor... tekrar teşekkürler

Eliza Doolittle said...

Çizim çok güzel, gidenlerin bıraktığı acıysa tarifsiz..nur içinde yatsınlar...

Ahmet Coka said...

babaannemi kaybettiğimde farketmemiştim bana bir sürü anı bıraktığını...

Nerden gelindi bilinmez, konu yoğurt oldu sofra da. Bilmem nerelerin yoğurtları güzelmiş. "Kıyıköy taraflarında manda yoğurdu meşhur" dedim ben de ortaya. Babaannem de "yoğurt yapar, demlerdi" diye düşündüm sonra... Cusine'nin hemen yanında yoğurt bakraçı üzerine bir bez kapatırken hatırladım... pötikare bir bez örtmüştü, pamuk elleriyle...

lifetrainee said...

elizacım iyi dileklerin için teşekkür ederim, babaannemin ardından artık dedeciğime daha bir sarılmış vaziyetteyim,

ahmet coka, çizimin kadar bu anlattığın hikayede çok renkli, bunu da çizebilir misin rica etsem?

La Santa Roja said...

Başın sağolsun tekrar kuşum. Tanrı hepimize babaanneninki gibi güzel ve uzun bir hayat versin. O şanslı bir kadındı.