28 April 2011

Su hakkında ilginç bir belgesel



Geçenlerde bir arkadaşımın vasıtasıyla haberdar olduğum, su hakkında ilginç bir belgesel. Aslında izlerken bu kadar da olabilir mi diye düşünmeden de edemiyorsunuz ama bazı şeyler çok da bilimsel temellere oturtulmamış hissine de kapılıyor insan. Ama yine de beni etkilemeyi başardı mı başardı... önemli olan bazı durumlarda size iyi geleceğini düşündüğünüz şeylere inanmak değil midir zaten? ayrıca kötü bir mesaj da vermiyor aslında, hep bildiğimiz, pozitif düşünce ile herşeyi değiştirebilirsiniz temeliyle insana yol gösteriyor. izlerken kendime aldığım notları aktarmak da isterim. spoiler gibi olabilir. 6 parçadan oluşuyor biraz uzun ama sabredin, izlediğinize değecek :)

* water has memory - any substance that interacts with it, has been traced. it records info. although its chemical composition stays unchanged, structure of water-how molecules are organized- may change significantly.
* we pollute water spiritually. water adapts stress, hatred and all negative feelings. Thus, it's almost dead when it enters the body.
* it has memory. it's a medium where all features are governed and transmitted.
* intention can be imprinted in the water.power of faith can be traced with water.

26 April 2011

zor zamanlarda derin nefes işe yaramazsa...

zor zamanlar, kime kolay ki? japonya depremden yaralarını sarmaya çalışırken, dünyanın bir ucunda insanlar görünmez düşman radyoaktivite ile savaşırken benim zamanlarım zormuş, neymiş iş yokmuş... neymiş umut kaybolmuş. bencil misin aptal mısın kızım? kendine gel... sabret ve devam et. derin nefes yeteri kadar derin değilse çözüm vermez.yardım paketi taleplerini sıklaştır, daha çok çığlık daha az şikayet...

06 April 2011

Not almak istedim...


 Kitaplarıma ilave etmeyi unuttuğum Osho - Life, Love, Laughter Celebrating your existence kitabından alıntılar yapmak istedim.
Aslında kitap birebir meditasyon odaklı değil fakat mutluluk ve iç huzur için meditasyon ile bilinç halinden sıyrılmayı ve hayatı yaşamayı öğütlüyor. Bu kelimeler kulağa "cheesy" gelse de gözden kaçırdığımız unsurlar o kadar basitken, basit sorunların çözümlerinin de bir o kadar basit olduğu gerçeği ile örtüşüyor.

"If meditation really happens, whatsoever the cause, compassion has to follow. Compassion is the flowering of meditation. If compassion is not coming, your meditation is somewhere wrong." ... This is compassion - when the other becomes more valuable than you. This is love - when you sacrifice yourself for the other. When you become the means and the other becomes the end, this is love. When you are the end and the other is used as a means, this is lust. Lust is always cunning and love is always compassionate". (p.59)

04 April 2011

Double Bed :)

Şimdi hayat komik... Hadi dedim bahar gelmiş gibi yapıyorken güneş çıktı mı kaçırmayalım, vuralım kendimizi yollara, yürüyelim. Sırt çantasız ve gözlüksüz olmaz tabi. Bu detayı niye verdim bilemiyorum ama durum bu...
Tam karşıya geçecekken minübüsünden soru sormak için eğilmiş beyaz adamın sesiyle durdum. - Yanlış anlaşılmasın ırkçı falan değilim ama hani filmlerdeki gibi 'white man' diyesim geldi bir anda :) -
- hey love, are you local here ?
ben yol tarifi için kendimi hazırlamışken birden gelen soru ile gülsem mi dursam mı ne yapsam bilemezken beyaz adam esas soruyu patlattı...
- I'm selling good quality double beds, would you be interested?
öhö böhö diye kalakaldım, NO THANKS diyebildim ama gülmekten de kendimi alamadım.
Olayı derinleştirip mesaj kaygısı güderek incelersek neler çıkarabilirim diye düşündüm ve eldeki verileri listelemeye karar verdim.
1. ben double bed sevmem. benim olayım single'dır.
2. bu zamana kadar bilerek ve isteyerek 2 kişilik yatak satın almadım, iş seyahatlerinde maruz kaldığım büyük büyük yataklarda yalnız uyumak hiç hoşuma gitmediği için de hep evimdeki tek kişilik her metrekaresi bana ait yatağımı özledim.
3. Sevgilim olsa bile double bed konseptini sevemedim ben, haa bundan sonra sever miyim bilemiyorum?
4. Double bed demek herkesin kendine ait alanı var demek ama single bed demek paylaşmak demek. Ben de paylaşmayı seviyorum işte :)
Bu liste daha uzatılabilir mi acaba? Double Bed konusunda antropolojik, sosyolojik ve psikoloik açıdan analiz yapmak ve katkıda bulunmak isteyenler lütfen yorumlarını sakınmasınlar.