18 August 2010

Taşınmaca kaldırmaca götürmece

Sessiz kalmak için kendimce sebeplerim olduğu için güya aslanlara bahşedilen ağustos ayının çoğunu endişe bulutu içerisinde geçirdiğim için kendimi kutluyorum. 9 ay önce binbir zorlukla bulmuş olduğumuz evimizden yine binbir zorluk ile taşınıyoruz. en azından bu defa ev bulma kısmı zor olmadı diyebilirim ama varolan ev sahibimizin avukat olması ve açgözlülüğü yüzünden türlü stres ve sıkıntılar içerisindeyiz. içeride 1 aylık depozitomuz olduğundan mütevellit o parayı alıncaya kadar da stres düzeyimiz kendini koruyacak sanırım. tüm bunlar yetmezmiş gibi bir de 3 bayanı ofisinden kovması kendisine "denyo of ages" ödülünü vermeme sebep olacaktı ki işin ucunda depozitomuz olduğu için sessiz kalmak zorunda bırakıldım(k).
gerçekten yabancı ülkede kim kimi ne kadar dürtebilirse mantığıyla hareket ediliyormuş, yaşayarak deneyimleyerek öğreniyorum.
ON THE JOB TRAINING, FUN FUN FUN :/
yarın ise emlakçıdan kaldığımız evin durumunu kontrol etmeye gelecekler. herşeyin bir prosedürler silsilesi içinde işlemesi iyi mi kötü mü bilemiyorum. ama öğrendiğim birşey var, başıma bir iş gelecek olursa karşı tarafı en iyi etkisiz hale getirme yolu PSİKOLOJİM BOZULDU, KENDİMİ TEHDİT ALTINDA HİSSEDİYORUM... bunlar anahtar kelimeler. madem öyle bundan sonra böyle... biraz sinirliyim de. hayatıma yön verememiş olmamın ağırlığı altında ezile büzüle bir hal alıyorum. burada yaz mevsimi de yaz gibi olmadığı için serin giden havalar beynimi sersemletmek yerine tam randıman çalışmasına olanak veriyor. bu da şu anlama geliyor ki kafa karışıklığım hiç bitmiyor, beynimin içindeki vıdı vıdı yani. sürekli ON.
şimdilik bu kadar... güneş açıncaya dek, astalavista...

2 comments:

İkram Töre said...

şekerim hayırlı uğurlu olsun yeni eviniz: )
ne garip değil mi, şu an canhıraş devam ediyor koşturman, ama üzerinden zaman geçince kahkahalarla hatırlıyor insan o telaşlı boktan zamanları bile..
bir de yaşarken tadını alabilsek ya..karnımıza ağrılar girinceye dek gülsek, histeri krizine girmeden, gayet sağlıklı, aklıbaşında..
ben yine yeniden geldim..olur ya yazabilme umudu taşırım belki yeniden..
gönlün de, günlerin de aydınlıkla dolsun..kış kış endişeler, kış kış kaygılar, sıkıntılar..
öperim sararım..

LoLLa said...

acabağğğ brighton da da hava b'mouthda oldugu gibi miğğğğ ;)

negzel pek sevindim burda bi canim blogger buldugumdan .)

loy .)

kissesNhug ;)

UKBloggerBulusmasi yapaliiiimmm .)

temeem gittim .)

sevgiler .)