13 April 2009

S.O.S

Kaşınmak mı diyeyim ne desem bilemiyorum? Üzgünüm a dostlar üzgün... Telefonda yapılmış ayrılık konuşmamızın üzerinden 1 ay geçmesine rağmen meydana gelen fiziki 1 saatlik görüşme sonrasında sağanak yağıştan tıkanmış burun-göz ve sinüs üçgeninden daireler çıkarabilir miyim düşüncesiyle bloğuma sarılmak istedim. uzunca bir süre görüşmemiştik ve ben onu görünce ne bileyim işte böyle bir garip oldum sanki... Artık senin olmayan biri var ya karşında? Hoş seninken de sana ne kadar aitti orası tartışılır ama hayat toptan bir kandırmaca değil mi zaten? Benim için hissettiklerini sorduğumda kerpetenle uğraşırcasına edindiğim cümleleri paylaşayım... "Seni aramak istiyorum, özlüyorum ama ararsam seni üzeceğimi bildiğim için aramıyorum. Bir daha beni kimsenin senin gibi sevmeyeceğini biliyorum. Bu derece samimi birşey olmayacağını da biliyorum. Ama kafamdaki soru işaretlerini atamıyorum seninle ilgili. "Bu soru işaretlerinin ne olduğunu öğrenemedim tabiki, ama "istenmemek" olarak yorumlanır herhalde. "Sen bana sürekli iyilik yapmaya çabalarken ben sana bunları yapıyorum diye kendimi çok kötü hissediyorum" dedi. Nefret edemiyorum ondan, bir garip hissediyorum. Enterasan bir şekilde ben onun hayatından çıktıktan sonra işi, okulu ve hayatı o kabul etmese de olumlu gelişmeler göstermiş. "Hayatla ilgili ne yapmak istediğimi bilmiyorum, hani sen demiştin ya yapmak istediğim herşeyi yaptım diye ama ben yapamadım, ne yapabilirim ki" diyor sürekli. "Seninle ilgili üzülmediğimi sanıyorsun ama belli etmesem de üzülüyorum". Son bir kez sarılmak istiyorum dedim, ben de istiyorum ama sarılırsam öperim dedi. zar zor sokak ortasında sarılmaya ikna edip son kez sarıldık. yaa nedir bu hissettiklerim yaa. acı çekmeyi mi seviyorum deli miyim manyak mıyım? allahım yaa yardım et yaa, başka ne diyeyim :(

1 comment:

La Santa Roja said...
This comment has been removed by the author.