Atraksiyon arayışımın son bulmadığı kurak ve çorak toprakların uçsuz bucaksız hayalleri arasından çalan zilin sesiyle kurularak mekanik adımlarla başladık yine... Okul yıllarında tenefüse çağıran zil favori iken şimdilerde çalan zil yetişilecek servisleri ve buram buram ofis günlerini çağırıyor. 13. cuma bile böyle sıkıcı ve buhran geçmemişti ama heralde ardından gelecek 14 şubatı düşünerek bari ben cenabetlik yapmayayım demiş olabilir. Takdir edilir ki 28 çeken bir şubatın ardından gelecek mart ayı da bir 13. cumayı bünyesinde barındırmayı hak sayar kendine. Tıpki insan evladının da acı çektiği, kıvrandığı sorunlarla bir sonraki ilişkisinde de yine karşılaşması gibi. Eveet gündem belli. "Yaşanmamışlık"... Daha net doldurulası cevaplar geldi bu defa. 'Değer vermeden ilişki yaşama isteği, artan sorumlulukların yarattığı baskı, yaşanamayan geçmişe duyulan özlem, hayatın kaçıp gitmesi, vb. daha uzar bu liste erkek evladı için. kadın evladı da baksın dursun listeye. son ödeme günü diye birşey yok ya nasıl olsa götür götürebildiğine. hayata deadline lazım, son ödeme günü lazım. yoksa çek allah çek nereye kadar. sorunum iradesizlik ve basiretsizlik. Alice sen bu yazıyı okuyup bana kızacak olsan da sana söylemek yerine bari yazayım dedim. Belki bir nestle damak gelir bırakırlar masama da tadım tuzum yerine gelir. Kızım sana söylüyorum, gelinim sen anla modeli.
Tutamıyorum kendimi ne ediyim. Spin de atıyorum deli divane gibi, yine bir halta yaramıyor. Ey yardım atraksiyonu gel artık nereden geleceksen. Acil bekleniyorsun...
1 comment:
Damak yok Doplo verelim. Veremedim, aldın bile :p
Post a Comment